Burgundy Dükü – The Duke of Burgundy

Peter Strickland’ın yazıp yönettiği The Duke of Burgundy, alışılmış anlatı kalıplarını kıran, gotik bir atmosfer içinde sıra dışı bir aşk hikâyesi sunuyor. Film, hem estetik açıdan bir sanat eseri niteliğinde hem de içerdiği temalar bakımından oldukça derinlikli. Erotik sinema ile duygusal çözümlemeyi harmanlayan yapısıyla izleyiciyi hem büyülüyor hem de rahatsız edici bir iç yolculuğa çıkarıyor.
Film, kelebekleri inceleyen akademisyen Evelyn ile onun sevgilisi Cynthia arasındaki yoğun, ritüelleşmiş ve sınırları zorlayan bir ilişkiyi merkezine alıyor. Başlangıçta bir efendi-hizmetçi ilişkisi olarak gözüken yapı, zamanla güç dengelerinin ne kadar kırılgan olduğunu ve görünürdeki baskınlığın ardındaki teslimiyeti sorgulatan bir hâl alıyor. Filmin en dikkat çekici temaları arasında sadomazoşizm, bağımlılık, arzuların sınırları ve kimlik arayışı yer alıyor. Evelyn ve Cynthia’nın ilişkisi; arzu, beklenti ve roller üzerinden bir iktidar oyununa dönüşüyor. İzleyici, bu ilişkiye dışarıdan bakmakla yetinmiyor; filmin atmosferi onu adeta bu dünyanın içine çekiyor.