Dokuzuncu Hayat – The 9th Life of Louis Drax

Dokuzuncu Hayat, sıradan bir gizem filmi değil. Bilinçaltı, travma, aşk ve hayatta kalma temalarını iç içe geçiren, zihinsel ve duygusal olarak izleyiciyi zorlayan bir psikolojik gerilim. Yönetmen Alexandre Aja, bu filmde klasik korku tarzından uzaklaşıp daha içsel bir gerilim anlatısıyla karşımıza çıkıyor.
Liz Jensen’in aynı adlı romanından uyarlanan film, düşmeyle başlayan ve derin sırlarla devam eden bir hayat hikâyesini anlatıyor. Küçük bir çocuğun dokuzuncu "ölümünden" sonra yaşananlar, izleyiciye hem gerçeklik hem de bilinçaltı dünyası arasında gezinen bir sinema deneyimi sunuyor.
Film, 9 yaşındaki Louis Drax’ın doğum gününde bir uçurumdan düşmesiyle başlıyor. Ancak bu Louis’in ilk ölümcül kazası değildir. Yaşı küçük ama başına gelenler saymakla bitmeyecek kadar fazladır. Doktorlar onun hâlâ hayatta olmasına şaşkındır. Louis komada yatarken, olayın detaylarını araştıran nörolog Dr. Allan Pascal, bu vakada bir gariplik olduğunu fark eder. Dr. Pascal, Louis’in bilinçaltına ulaşmaya çalışırken çocuğun ailesi –özellikle annesi Natalie Drax– ile de karmaşık bir ilişki geliştirir. Ancak zamanla ortaya çıkan detaylar, Louis’in yaşadıklarının sadece kaza olmadığını ve geçmişin gölgelerinin bugünü şekillendirdiğini gösterir. Louis’in babası kayıptır ve onun düşüşüyle ilgili gerçek, hayal ile kurgu arasındaki sınırda gizlidir.