Her Şeyin Başı Merkür

Her Şeyin Başı Merkür, astroloji takıntısı olan bir kadının aşk ve kariyer yolculuğunu merkezine alan sıcak, samimi ve günümüz ilişkilerine dair keskin gözlemlerle örülü bir romantik komedi filmidir. Uzun bir aradan sonra beyazperdeye dönen Sinem Kobal ile Alp Navruz’u başrolde buluşturan yapım, hem nostaljik hem modern bir ton yakalıyor. Film, kader, burçlar ve kişisel gelişim üçgeninde dönen gündelik kaosun içinden aşkın nasıl filizlenebileceğini mizahi bir dille anlatıyor.

Konu
Başkarakterimiz Elif, hayatını astrolojiye göre planlayan, burçların ve gezegen hareketlerinin yönlendirmesiyle adımlar atan bir kadındır. Merkür retrosu geldiğinde iş görüşmelerine gitmez, Venüs boğa burcuna geçtiğinde cesur kararlar alır. Aşk hayatı da buna bağlıdır elbette.

Ancak Elif’in burçlar dünyasındaki dengesi, tam da “olmazsa olmaz” dediği astrolojik kuralların dışında bir adam olan Fırat’la tanışmasıyla bozulur. Fırat, burçlara inanmayan, tamamen akıl ve bilimle hareket eden, Elif’in tam zıttı bir karakterdir. İkisi arasında doğan çekim, hem eğlenceli çatışmalara hem de samimi içsel dönüşümlere kapı aralar.

Temalar ve Anlatım
Her Şeyin Başı Merkür, temelinde romantik bir ilişkiyi anlatıyor olsa da, günümüz toplumunda yaygınlaşan astroloji kültürü üzerinden insanın kendini bulma çabasını da ele alıyor. Filmin ana temaları arasında:

Kader ve Kontrol Arzusu: Elif’in hayatını gezegenlerin hareketine göre şekillendirmesi, kontrol ihtiyacının bir yansımasıdır.

Karşıtlıkların Çekimi: Elif ve Fırat karakterleri, “zıt kutuplar birbirini çeker” temasının güncel bir yorumudur.

İnanç ve Rasyonalite Arasındaki Çatışma: Film, batıl inançlara bağlılık ile akılcılık arasında bir denge arayışına odaklanır.

Senaryo, bu temaları klişeye kaçmadan işlerken, karakterleri sade ama inandırıcı diyaloglarla seyirciye yaklaştırır. Özellikle Elif’in kendiyle yüzleştiği anlar, filmin romantik komedi sınırlarını aşıp hafif bir içsel dönüşüm hikâyesine evrilmesini sağlar.

Oyunculuklar
Sinem Kobal, Elif rolünde oldukça başarılı. Uzun bir aradan sonra dönüş yaptığı bu rolde hem komik hem duygusal anları başarıyla taşıyor. Naifliği ve oyunculuğundaki doğallık, karakterin izleyiciyle bağ kurmasını kolaylaştırıyor.

Alp Navruz, Fırat karakterinde karizmatik ve dengeli bir performans sergiliyor. Özellikle karşılıklı sahnelerde Kobal ile yakaladığı uyum, filmin kimyasını güçlü kılıyor.

Yardımcı rollerde Devrim Yakut ve Tamer Levent gibi deneyimli isimler filme derinlik katarken, Derya Alabora’nın canlandırdığı Elif’in terapisti karakteri, senaryonun mizah dozunu artıran bir unsur olarak öne çıkıyor.

Görsel Anlatım ve Ton
Film, görsel olarak pastel renklerin ve sade mekan tasarımlarının hâkim olduğu, modern ama sıcak bir dünya sunuyor. İstanbul’un semtlerinde geçen sahneler, filmin hem şehirli hem duygusal atmosferini destekliyor. Yönetmen Ali Balcı, temposu iyi ayarlanmış bir anlatı sunarken, yer yer televizyon dizilerinden aşina olduğumuz estetik tercihlere de göz kırpıyor.

Müzik kullanımı da filmde dikkat çekici. Özellikle 90’lar Türkçe pop ezgilerinin kullanımı, nostaljik bir hava yaratıyor ve izleyiciyi karakterlerin duygusal evrenine çekiyor.

Sonuç
Her Şeyin Başı Merkür, günümüz insanının hem aşkı hem hayatı anlamlandırma çabasını mizahi ve samimi bir dille perdeye taşıyan, modern bir romantik komedi. Astrolojiye inananlar için eğlenceli bir onay, inanmayanlar için tatlı bir tartışma alanı sunuyor. Sinem Kobal’ın dönüşü, Alp Navruz’un dengeli oyunculuğu ve Ayşe Balıbey’in zekice yazılmış senaryosu sayesinde film, türün yerli örnekleri arasında öne çıkmayı başarıyor.