7.3 IMDB Puanı
İlgi Alanı – AThe Zone of Interest 2023
(The Zone of Interest)
Senaryo Jonathan Glazer, Martin Amis
Ödüller 2 Oscar Kazandı. 70 ödül & 188 adaylık. total
Sıradanlığın İçindeki Sessiz Korku: The Zone of Interest (2023)
Giriş
Jonathan Glazer’ın yönettiği The Zone of Interest (2023), klasik soykırım anlatılarını ters yüz eden, alışılmışın dışında bir Holocaust filmi olarak sinema tarihine adını yazdırdı. Martin Amis’in aynı adlı romanından serbest biçimde uyarlanan film, Auschwitz toplama kampının komutanı Rudolf Höss’ün ailesiyle birlikte kamp duvarlarının hemen dışında kurduğu “idealist” hayatı gözler önüne seriyor. Ancak Glazer, bu hikâyeyi anlatırken kamerayı korkunun merkezinden çok, onun hemen kıyısına yerleştiriyor. Bu sinemasal mesafe, film boyunca seyirciye yakıcı bir etik ve estetik deneyim sunuyor.
Konu Özeti
Filmin odağında, Nazi subayı Rudolf Höss (Christian Friedel) ve eşi Hedwig (Sandra Hüller) yer alıyor. Aile, Auschwitz kampının hemen yanındaki bahçeli evlerinde adeta bir Alman orta sınıf rüyasını yaşıyor. Çocuklar oyun oynuyor, Hedwig evini dekore ediyor, Rudolf ise kariyerine odaklanıyor. Fakat arka planda – görünmeden ama sürekli hissedilerek – gaz odaları, silah sesleri, çığlıklar, köpek havlamaları duyuluyor. Glazer, seyirciye bu iki gerçeklik arasındaki korkunç mesafeyi gösteriyor: bir yanda normalleşmiş kötülük, diğer yanda organize katliam.
Tematik Derinlik: Kötülüğün Sıradanlığı
The Zone of Interest, Hannah Arendt’in "kötülüğün sıradanlığı" kavramını sinemasal düzleme taşıyor. Glazer, Auschwitz komutanının günlük yaşamını betimlerken, bir caninin de eşi ve çocuklarıyla birlikte gülümseyebileceğini, çiçek dikebileceğini ve bahçesinde huzur arayabileceğini çarpıcı biçimde ortaya koyuyor. Filmde şiddet gösterilmez; onun yerine şiddet, ses olarak duyulur ya da hissedilir. Böylece film, katliamın kendisini değil, onun etrafındaki inkârı, ilgisizliği ve duyarsızlığı ifşa eder.
Sinematografi ve Ses Kullanımı
Filmde görüntü yönetmeni Łukasz Żal (İda, Cold War), sabit kamera ve doğal ışık kullanımını tercih ederek pastoral bir atmosfer yaratır. Glazer ise bu görsel estetiği, arka planda kullanılan rahatsız edici ses tasarımıyla kırar. Klasik bir film müziği yoktur. Bunun yerine; gaz odalarının uğultusu, insan çığlıkları, asker botlarının yankısı gibi sesler duyulur. Bu sesler, görünmeyen şiddeti izleyicinin zihninde somutlaştırır ve vicdanla görsellik arasındaki ilişkiyi yeniden kurar.
Oyunculuk ve Karakter İnşası
Christian Friedel’in canlandırdığı Rudolf Höss, tam anlamıyla bir “makineleşmiş insan” portresi çizer. Gözlerinde suçluluk değil, görev duygusu vardır. Sandra Hüller’in Hedwig karakteri ise "kampın bahçeli cenneti"ni yaratan ev kadını olarak, suç ortaklığının en sarsıcı biçimini temsil eder. Hüller’in ifadesiz yüzü ve duygusuz mimikleri, izleyicide yoğun bir rahatsızlık yaratır. Her iki oyuncunun da "duygusal mesafeyi" koruyarak oynadığı bu roller, filmi etkileyici kılan en büyük unsurlardandır.
Film Dili ve Biçimsel Yaratıcılık
Glazer’ın sinemasal dili minimalisttir. Filmde anlatıcı yoktur, açıklama yapılmaz, arka plan bilgisi verilmez. Seyirci, sessizliğin içinde neyle karşı karşıya olduğunu kendi deneyimleyerek anlamak zorundadır. Filmin biçimsel tercihleri (durağan kamera, belgeselvari planlar, ev içi ile kamp arasındaki paralel kurgu) The Zone of Interest’i klasik anlatının dışına çıkarır ve onu deneysel bir anti-Hollywood yapımına dönüştürür.
Ödüller ve Akademik Başarı
Film; 2023 Cannes Film Festivali’nde Grand Prix ödülüne layık görüldü. 2024 Oscar Ödülleri’nde ise “En İyi Uluslararası Film” ve “En İyi Ses Tasarımı” dallarında ödül kazandı. Bunun dışında BAFTA ve birçok eleştirmen birliğinden övgü aldı. Sinema çevreleri tarafından "etik sorumluluk taşıyan sinema" örneği olarak gösterildi.
Sonuç
The Zone of Interest, seyirciyi rahatsız etmeye değil, yüzleştirmeye çalışan bir film. Soykırımı doğrudan anlatmak yerine onun etrafında dönen normalleşmiş yaşamları göstererek; seyirciye “bu sessizlik içinde senin yerin nerede?” sorusunu yöneltiyor. Jonathan Glazer, bu filmle yalnızca bir dönem portresi değil, bugünün tanıklık krizine dair de sert bir eleştiri sunuyor.
Soykırım sineması için devrim niteliği taşıyan The Zone of Interest, yalnızca izlenmesi gereken değil, düşünülmesi gereken bir film.
Film hakkındaki düşüncelerinizi paylaşın