63 Görüntülenme
Tezgah (2024)

Tezgah (2024)

(Tezgah)
Kategori
Senaryo Erkan Kolçak Köstendil
🎭 Konu: Kanlı Bir Tezgahın Üzerinde Kurulu Hayatlar
“Tezgah”, aşk, ihanet, intikam ve sanatın bulanık sınırlarında gezinen, katmanlı bir kara mizah-gerilim filmi. Film, ülkenin tanınan bir yazarının karısını en yakın arkadaşıyla mutfak tezgahında yakalamasıyla başlıyor. Bu küçük an, bir kırılma noktasına dönüşüyor.

Ancak bu sıradan gibi görünen "aldatma" hikayesi, karakterlerin birbirlerine kurdukları oyunlar ve geçmişin karanlık sırlarıyla giderek gerilimli bir sahneye evriliyor. Bir mutfak tezgahı, bu üçlünün hem hesaplaştığı hem de rol yaptığı bir arenaya dönüşüyor.

🧠 Temalar: Güven, Sadakat ve Sahicilik
Film yalnızca bir aşk üçgenini değil, aynı zamanda insan ilişkilerindeki güvenin ne kadar kırılgan olduğunu sorguluyor.

Yalanlar neden söylenir?

Sanatçı kimliği, kişisel ahlakı affettirir mi?

“Oyun” oynarken, gerçek nerede başlar?

Bu sorular, diyalogların içine sızıyor. Gerçek ile kurmaca, kamera önündeki performans ile kamera arkasındaki çıplaklık iç içe geçiyor. Film boyunca izleyici hem karakterleri hem de kendi ahlaki yargılarını sorguluyor.

🎭 Oyunculuklar: Gerçek Üstü Bir Doğallık
Erkan Kolçak Köstendil: Filmde hem başrol hem yönetmen olarak yer alan Köstendil, kırılgan bir erkekliğin temsiliyle çelişkili bir karakter yaratıyor. Mizahı sert, öfkesi suskun.

Damla Sönmez: Duygularını kontrollü oynayan ama kamerayı her sahnede domine eden bir performans sunuyor.

Rıza Kocaoğlu: Dost ile düşman arasındaki çizgide yürüyen bir karakteri, doğal ve inandırıcı bir biçimde canlandırıyor.

Üç karakter de kendi içlerindeki gerçekleri saklamakla meşgul. Bu da filmi neredeyse bir tiyatro oyunu gibi izlenir kılıyor: sahnede roller, replikler, maskeler ve patlamaya hazır suskunluklar var.

🎥 Görsel Dünya: Kapalı Alanın Klostrofobisi
Filmin büyük kısmı tek bir evin içinde, özellikle mutfak çevresinde geçiyor. Bu tercih, karakterler arası gerilimi arttırıyor. Kamera dar açıları, uzun planları ve keskin geçişleriyle izleyiciye hem fiziki hem duygusal bir sıkışmışlık hissi veriyor. Tezgahın üstüne damlayan kan, zamanla metaforik bir "temizlik" arayışına dönüşüyor.

Müzik ve sessizlik arasındaki denge, filmi bir "sessiz çığlık" atmosferine sokuyor. Özellikle kurgunun zaman zaman tiyatral, zaman zaman teatral-ötesi kırılmalar içermesi dikkat çekici.

📝 Yorum: Yerli Sinemada Az Renkli, Çok Katmanlı
“Tezgah”, yerli sinemada sık karşılaşmadığımız türde, tek mekânlı ama çok katmanlı bir anlatı kuruyor. İzleyiciye hem sinematografik hem de entelektüel düzeyde oyunlar sunuyor. Oyunculuklar güçlü, senaryo kontrollü, tempo ise sinir bozucu bir gerilim içinde ilerliyor.

Bazı izleyiciler için bu deneyim “fazla teatral” veya “fazla metaforik” bulunabilir; ancak sinemada tür sınırlarını zorlayan, alışılmış kalıpları kıran her yapım gibi, “Tezgah” da bu açıdan özel bir yerde duruyor.

🎯 Sonuç: Oyun Bittiğinde Kim Gerçekten Kazanır?
“Tezgah”, ihanetin, oyunun ve sanatın iç içe geçtiği bir kurmaca evren kuruyor. İzleyicisine şunu sordurtuyor:

"Aldatmak mı daha büyük bir yalan, yoksa aldatılmadığını sanmak mı?"

Film, sahici bir kriz anını alıp onu teatral, acımasız ama düşündürücü bir gerilim biçimine dönüştürüyor. Kara mizah severler ve sinemada anlatı denemelerini sevenler için kaçırılmayacak bir yapım.